KENDINiZi ANALiZ EDiN 
NAZAR - GOZ HASET - SiHiR BUYU 
CiN MUSLLATINIZ VAR MI BAKIN ve BiZiM iLE iLETiSiME GECiN VE SiZE YARDIMCI OLALIM 0543 315 7154
RUKYE OKUMASI TEK BAŞINA ŞİFA DEĞİLDİR YANINDA UYGULAMA ILMI LAZIM.
MUSKALARINIZIN İÇİNDE BUNLAR VARSA OZAMAN SİHİR BÜYÜDÜR

Serkan kiremit hoca dogrumu siz karar verin.


MUSKALARINIZIN içinde bu resimler varsa, SiHiR ve CiN MUSALLTI VAR.. 

SAYIK EROL TANGUT ve 
SAYiKLERi desifre ediyoruz.
EROL TANGU
BiTiREN VIDEO
BAKIM YAPTIRANLAR ALLAHA 
SHiRK KOSMUS OLUYORSUNUZ

TVde Hocalar Cinleri bedeninize sokabildiklerini ve söyluyorlar..

BAKIN MUSKALARINIZ ile NASIL ALLAHA shirk KOSUYORSUNUZ (DiKKAT 18+) 
BiZE FACEBOOK'DAN ULASIN
ASIK CiN BELIRTILERI, 
NAZAR ve 
KISMETIM KAPALI 
BiZi YOUTUBE'DEN iZLEYiN

   Rukye Nedir?

İbn Hacer el-Askalanî, alimlerin şu üç şartın bulunmasıyla rukyenin caiz olacağı üzerinde görüş birliği içerisinde olduklarını bildirmektedir:

a) Allah Teala'nın kelamıyla (âyetlerle), isimleri veya sıfatlarıyla olması;

b) Arap diliyle veya başka bir dille anlaşılır olacak şekilde yapılması;

c) Yapılan rukyenin bizzat faydasının dokunduğuna değil, umulan faydanın Allah Teâlâ tarafından gönderildiğine inanılması (Fethul-Barî, X, 206).

Rukye, mubah, haram ve şirk olmak üzere üş çeşittir.

1- Mubah olan Rukye: Kur'ân-ı Kerim'den ayetlerle Allah Teâlâ'nın isim ve sıfatlarıyla, arapça ve anlamı anlaşılır bir dille yapıldığı takdirde mubahtır. Hz. Aişe (r.anh)'dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte şöyle denilmektedir: "Rasûlüllah (s.a.s) son hastalığında muavvizeteyni okuyup kendisine üflüyordu. Hastalığı ağırlaştığı zaman onları okuyarak üzerine üflüyor ve onların bereketi için elini meshediyordum" (Buharî, Tıb, 32; Müslim, Selâm, 51-52).

Yine Hz. Aişe (r.anh) Rasûlüllah (s.a.s)'ın hastalığından bahsederken şunları söylemektedir: "Rasûlüllah (s.a.s) yatağa düştüğü zaman, İhlas süresi ve Mu'avvizeteyn'in tamamını okuyarak avucuna üfledi ve sonra elleriyle yüzünü ve vücudunun elinin yetiştiği her tarafını meshetti" (Buharî, Tıb, 39).

Yine akrep sokmasına karşı Fatiha ile rukye yapıldığına dair hadis varid olmuştur (Buharî, Tıb, 33). Ve yine Rasûlüllah (s.a.s)'ın hastalanan bazı kimselere, Mu'avvizeteyn okuyup, onları sağ eliyle meshettiği ve peşinden de şöyle söylediği rivâyet edilmektedir "Ey insanların Rabbi olan Allah'ım hastalığı gider; buna şifa ver. Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Hastalık bırakmayan şifa ver" (Buhari, Tıb, 37).

Bu anlamda rivâyet edilen hadisler çoktur. Bazı alimler Rasûlüllah (s.a.s)'in; "Göz değmesi ve hummanın dışında rukye yoktur" (Buharî, Tıb, 17) hadisine dayanarak, göz değmesi, yılan ve akrep sokması dışında rukyenin caiz olmadığı kanatine varmışlardır. Ancak diğer bazı alimler de bu hadisin, rukyenin en fazla faydalı olacağı anl----- sarfedildiğini, "Zülfikardan başka kılıç yoktur" sözüne kıyas yaparak cevaplandırmışlardır. Çünkü diğer hadislerde görüldüğü gibi, Rasûlüllah (s.a.s) başka şeyler için de rukyeye cevaz vermiştir.

2- Haram olan rukye: Anlaşılmaz sözler, anlamsız kesik harfler, bilinmeyen isimler, bilenlerin Arapçadan başka bir dille rukye yapması, demir, tuz kullanarak veya ip bağlayarak rukye yapılması haram kılınmıştır. Fayda verdiği tecrübe edilmiş uygulamalar bunun dışındadır.Şabir (r.a)'dan şöyle rivayet edilmektedir:

"Rasûlüllah (s.a.s) ruky'e yapılmasını yasakladı. Amr ibn Hazm'ın çocukları gelip şöyle dediler: "Ya Rasûlüllah! Biz bir tür rukye yapardık ve onunla akrep sokmalarına karşı korunurduk". Rasûlüllah; Ona dönün onda bir kötülük görmüyorum. Sizden her kim kardeşine fayda vermeye güç yetirirse ona faydalı olsun” (Müslim, Selam, 63) demişti. el-İzz b. Abdüsselam'dan anlamı bilinmeyen harflerle yapılan rukye sorulduğu zaman, küfrü gerektirecek anlamlar içerip içermediğinin bilinmemesinden dolayı buna cevaz vermemiştir.

3- Şirk olan Rukye: Allah Teâlâ'dan başkasına dua ederek, sığınarak veya yardım dilenerek yapılan rukye, şirktir. Meleklerin, peygamberlerin, cinlerin ve benzeri varlıkların isimleriyle rukye yapmak gibiBunların tamamı Allah Teâlâ'ya şirk koşmaktır. Nitekim Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "Efsun, nazarlık boncuklar, ve muhabbet için yapılan muhabbet muskaları şirktir" (Ebu Davud, Tıb, 17; İbn Mace, Tıb, 39; Ahmed b. Hanbel, I, 381). Yine; "İçinde şirk bulunmayan şeyle rukye yapmakta bir kötülük yoktur" (Müslim, Selam, 64) buyurmaktadır. İbn Hacer bu konuyu şöyle açıklamaktadır: "Bazı rukyelerde şirk bulunmaktadır. Çünkü onu yapanlar kendilerine dokunan zararı defetmek ve lavda elde etmeyi Allah'tan başka kimselerden istemektedirler" (İbn Hacer el-Askalanî, Fethul-Barî, X, 260).

Müslüman, tamamıyla Allah Teâlâ'ya tevekkül etmekten başka şeylerden fayda dilemez. Nitekim Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:

"Ümmetimden yetmiş bin kişi hesapsız olarak Cennete girecektir. Onlar, efsun yapmayanlar, teşe'um etmeyenler, vücudlarını dağlamayanlar ve ancak Rablerine tevekkül edenlerdir" (Buhârî, Tıb, 17; Müslim, İman, 372). Kendiliğinden, istenmediği halde müslüman kardeşine rukye yapması bunun dışındadır. Bu Rasûlüllah (s.a.s)'in şu hadisine göre müstehaptır.: "İçinizden her kim kardeşine yardım etmeye güç yetiriyorsa bunu yapsın" (Müslim, Selâm, 63).


RUKYE YAPMAK VE YAPTIRMAK

Çoğulu “rukâ, rakiyyu” olan “Rukye”, Arapçada “r.k.y” kökünden gelmekte ve yukarı çıkmak, efsun eylemek ve “fî” harf-i cerriyle, kulağına fısıldamak anlamlarına gelir.[10]

Rukye, hastalıkların iyileştirilmesi ve zararın defedilmesi isteğiyle Kur’an okumak ve dua etmek demektir.[11] Bazı kaynaklarda da Rukye: 'Bir hastalığa, musibete -humma, sara vs.- uğrayan kişinin iltica maksadıyla yaptığı dua' [12]olarak tarif edilmiştir.

Kur'an-ı Kerim'de rukye masdarından türeyen tek kelime, ism-i fâil kalıbında geçmektedir: Kıyame Suresinin 27. ayetinde "Tedavi edebilecek kimdir, denir." Kıyametin anlatıldığı surede ölümle burun buruna gelen insanlar tasvir edilmektedir. İnsanların kıyamet günündeki durumu, ölmek üzere olan bir hastanın başında, yakınlarının son bir ümit peşinde koşuşturdukları âna benzetilmektedir.

Rukye, Cahiliyyede de uygulanan bir tedavi metodudur. Birçok hastalık ve zehirlenmelere karsı rukye yapıldığı, bunu meslek edinen kimselerin olduğu bilinmektedir. Rukye, daha çok iplik üzerine okuma ve atılan düğümler şeklinde uygulanmaktaydı. Ayrıca bizzat hastanın kendisine, ağrı hissedilen yere okumak ve üflemek, efsunlamak, büyüden kurtulmak için boncuk ve nazarlıklar kullanmak şeklinde de yapılmaktaydı.

Ama günümüzde bu teknikler değişmiş ve çoğu yanlış olan teknıik ve uygulamalar kaldırılmıştır.
Burada bunları sizlere açıklayıp, öğretme amacı ile sizleri bilgilendirmekle görevliyiz.


RUKYE’NİN HÜKMÜ

Rukye; mubah, haram ve şirk olmak üzere 3 çeşittir:

1. Mubah Olan Rukye: Rukye; Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle, Allah’ın isim ve sıfatlarıyla, anlaşılır bir dille yapıldığı takdirde mubahtır. Hatta bazen müstehab da olabilir. Rasulullah (sav)’tan gelen duaları okumak bu kabildendir.[26]

Yukarıda zikrettiğimiz rukye yapılması- yaptırılmasına izin veren hatta emreden hadisler; rukyenin, bizzat Resulullah(sav) tarafından kendisi için ve başkası için okuyup üflemek suretiyle kullanıldığını ve rukyenin meşru bir tedavi şekli olduğunu ortaya koymaktadır.

İbn Hacer el-Askalani, âlimlerin şu üç şartın bulunmasıyla rukyenin caiz olacağı üzerinde görüş birliği içerisinde olduklarını bildirmiştir:

a) Allah’ın kelamıyla, isimleri veya sıfatlarıyla olması

b) Arap diliyle veya başka bir dille anlaşılır olacak şekilde yapılması

c) Yapılan rukyenin bizzat faydasının dokunduğuna değil, umulan faydanın Allah tarafından gönderildiğine inanılması.[27]

İbn Kayyim el-Cevziyye; Rukye tedavisinin hastalıklara şifa vesilesi olduğunu yaşadığı bir olaya dayanarak şöyle anlatır: “Mekke’de bulunduğum sırada bir süre hastalandım, bu süre içinde ilaç ve doktor bulamadım, ben de kendimi Fatiha’yla tedaviye başladım. Zemzem suyundan bir içimlik alıyor, bu suya defalarca Fatiha’yı okuyor, sonra okuduğum suyu içiyordum. Bu şekilde devam ederek tamamen iyileştim. Bundan sonra çoğu ağrılarımdan kurtulmak için bu yola başvurdum ve böyle yapmaktan dolayı son derece fayda gördüm.”[28]

Sonuçta Hasan el-Basri, İbrahim en-Nehai, İbn-i Şihab ez-Zuhri, Sevri ve dört mezheb imamlarına göre meşru rukye tedavisinin bir mahzuru yoktur.

Şa’bi, Katade, Said b. Cubeyr ve diğer bazı âlimlere göre ise, rukye tedavisi mutlak şekilde mekruhtur.[29] Onlara göre; Sihir şaibesi olmamak üzere ruhî ve bedenî kurtuluş için tesirli dualarla rukye (okuyup üflemek) caiz olmakla beraber, istirkâ yani kendini başkasına okutmak, okuyup üfleme talep etmek, Allah'a sığınmak ve dua etmek için başkasının aracılığını dilemek manasını içine almış olması itibarıyla dinen hoş görülmüş değildir.


2. Haram Olan Rukye: Anlaşılmaz sözler, anlamsız harfler, bilinmeyen isimlerle veya kötü niyetle rukye yapılması haram kılınmıştır.

İslam âlimleri; yasağı, “rukye için okunan dua”da cahiliye küfrünü devam ettiren elfazın varlığına hamletmişlerdir. Bu yasak, bilhassa hicretten önceki döneme aittir. Hz. Peygamber (sav), Medine’de hastalara rukye yapmayı meslek edinenleri dinleyerek, dualarında küfür lafızları olup olmadığını kontrol eder ve olmayanlara izin verirdi. Avf b. Malik el-Eşcai: “Ya Resulullah! Biz, cahiliye devrinde rukye yapardık, bunun hakkında ne buyurursun? deyince, Hz. Peygamber(sav): ‘Rukyelerinizi bana arz ediniz, rukye yapmada şirk olmadığı sürece, rukyelerde beis yoktur’ buyurdular.”[30]

3. Şirk Olan Rukye: Allah’dan başkasına dua ederek, sığınarak veya yardım dilenerek yapılan rukye, şirktir. Rukyelerin şirke nispeti, bunların açık veya kapalı şirke müncer olacak telakki ve inançların kaynağı olmalarıyla izah edilir. Bunlara şirk ıtlak edilmiş olması, Resulullah(sav) zamanında herkesçe bilinen ve cahiliye devrinden beri uyula gelmekte olan şekli sebebiyledir ki bu şekil, şirki ihtiva eden bir mahiyette idi. Yahut da bunun kullanılması, onun tesir edeceğine olan itikada delalet etmesi sebebiyledir, bu inanç ise şirke götürür. Çünkü hadiseler, Allah’ın yaratması ve izni ile husule gelmektedir, onsuz muskanın, rukyenin tesiri olmaz.




 

Make a free website with Yola